bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Peygamberimiz'in söylediği sözler, verdiği öğütlerdir. Her konuda söylenen bir hadis bulmak mümkün. ama sahih hadisler güvenilir kaynaktan olduğu için onları takip etmek gerek. zira bazen şair sözleri bile hadis olarak veriliyor. yani her duyduğunuz hadis'e itibar etmeyiniz. sahih mi değil mi araştırınız.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sahih olarak kabul edilen bazı hadisler içinde bile kuran ve mantıkla çelişen bir çok mevzu hadis var. mesela bir hadiste (lafzı tam aklımda değil)mahşerde allah ın peygamberlere kimliğini kanıtlamak için baldırını açıp göstereceği rivayet ediliyor. bütün beşeri sıfatlardan münezzeh olan allah'ın baldırı olur mu? halbuki kuran a göre allah'ın dengi yoktur denmektedir. böyle bir sürü sorunla karşılaşınca insan bir sorgulama içine giriyor. (bkz:nabıcaz be kamil)
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dini bir kaynak degildir, bunu yapan allah'in sozune yeterdi der, kur'an'dan baska kaynaga ihtiyac yok. anca kur'an'a uygun olanlari kissadan hisse seklinde okunabilir.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hadis-i şerifleri dini kaynak olarak kullanmayıp aklınızca dini kolaylaştırmış oluyorsunuz ama ahirette ne büyük azap çekeceğinizden haberiniz yok sırf sünnetleri inkar ettiğiniz için.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: hadis; hz. peygamber (s.a.s)'in sözleri, fiilleri, takrirleri ile ahlâkî ve beşerî vasıflarındarı oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şekli. bu mânâda hadis, sünnet ile eş anlamlıdır. hadis kelimesi zamanla, hz. peygamber (sas)'den rivâyet edilen haberlerin genel adı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      müslümanların hadisler hakkındaki görüşlerini merak ediyorum. hangisine inanıyor hangisine inanmıyor bunu neye göre yapıyorsunuz?
      0#1351445 #1594670 - sozlukteki hata 06.04.2017 12:23:47 |#3025289
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hadis-i şerif'ler üzerine inşa edilen din anlayışının bu kadar zıvanadan çıkmasının ve bir türlü olayın çözülememesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi islam tarihi geleneğinde ciddi yer edinmiş olan şerh kültürüdür. eğer şu şerhler, yerli yersiz teviller olmasaydı belki de bundan yüzyıllar önce kitleler kolaylıkla ikna olacak durumun vehametini çok daha rahat görebileceklerdi. yok şöyle değildi böyleydi, aslında o şu zamanlar içindi, yok efendim o zaman peygamber dedi ama sonra şöyle oldu gibi metinde olmayan şeyleri sırf sahabeye, raviye ya da hadis yazıcılarına bir halel gelmesin isnat etmeye başlanılınca iş çığırından çıktı. çünkü şerhler, teviller ile söz konusu iki farklı hadisler bir şekilde uzlaşmaya götürülemezse söz gelimi buhari'nin ya da ilgili ravinin yalancı olduğu ispatlanacak ve kurana göre hiçbir şahitliği kabul edilmeyecektir. örneğin ebu hureyre'nin bir tane hadisi iftira ettiği kabul edilirse ebu hureyre'nin şahitliğini kabul etmek kurana göre yasaktır. bu durumdan ötürü hadisler bir şekilde uzlaşmaya zorlanılmış ve çelişki yumağı olan literatür koca bir ilim kapısı olmak zorunda kalmıştır. i̇lim kapısı dediğim de hadis ilmi'dir. "i̇lmin yetmez" sloganlarından da bu kastedilir zaten. "tamam bu hadis var ancak bir sor bakalım neden var?" ayrıca bu hadisin yanında şu da var bla bla bla. hemen bir örnek vereyim. “benden kuran dışında hiçbir şey yazmayın. kim benden kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (müslim, sahihi müslim kitab-ı zühd, hanbel, müsned 3/12, 21, 33) ya oğlum... mevzu hadis dahi değildir bu hadis müslim'e göre. aynı zamanda hak mezhep kurucu hanbel'in müsned'inde de vardır. ayrıca aynı minvalde başka başka olaylar üzerine söylendiği iddia edilen rivayetler buhari'nin, tirmizi'nin, ebu davud'un kitaplarına da girmiştir. oralardaki hadisleri de alıp uzatmak istemedim. geleneksel hadis kitaplarında bu tip hadisler "vardır!" ancak bu hadisin az önce okuduğunuz ve gayet kolaylıkla anladığınız şeklinde anlaşılması demek bütün külliyatın çöpe atılması anlamını taşıyor. müslim'in sahih dediği rivayetler arasında sadece bu hadisin gerçek manada sahih olması demek zaten bütün kitapları yok etmek anlamına geliyor. bundan dolayı bu hadise bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyor. bir şekilde tevil edilip dezenformasyon ihtiyacı görülüyor. haliyle hadis külliyatında aranılan her şey olması sebebiyle bu hadisi kurtaran farklı hadisler de oluyor. "yazabilirsiniz, bu ağızdan hak sözden başka söz çıkmaz" şeklinde hadisler olabiliyor. ya da işte ben ezberliyordum ama falanca sahabenin ezberi yoktu o hep yazardı şeklinde hadisler de olabiliyor. bir de yanına "hadis ilmi" metoduyla "peygamber sadece islamın ilk yıllarında hadis yazımını yasaklamıştı" şeklinde bir şerh düşüldüğü zaman kendilerince bütün problemler çözülmüş oluyor. bu şerhleri düşenler hadis rivayeti ile iftira atanlardan, hadisleri yazanlardan bile daha büyük zarar vermiştir bana kalırsa. zan ifadeye yeni zan ifadeler ekleyerek tamamen boşlukta bir din inşa etmişlerdir. şimdi sonuç olarak aynı kitaplarda peygamberin ağzından hem hadis yazımına izin verildiğini, hem de şiddetle karşı çıkılıp farklı olaylar üzerine eleştirilip hadislerin imha ettirildiği yazılmıştır. gelin beraber allah'ın verdiği akıl ile, allah'ın emrini uygulayıp beraber düşünelim. şimdi ortada 2 farklı şekilde peygambere isnat var. hadisçiler bir şekilde metinde olmayan anlamları ve ifadeleri ekleyip tevil ederek iki isnadı da birlikte uzlaştıradursunlar aklı selim insanlar için bu tip zıt hadislerin aslında birlikte var olmasının pek de mümkün olmadığı açıktır. buradan sonrası islami inanç olarak kimseyi bağlamaz. sadece mantık üzerine bir deneme. hiçbir şeyi delil saymıyor bir şeyleri çürütmeye çalışmıyorum. sadece mantık. peki bu hadislerden hangisi doğru olabilir? en azından hangisi gerçeğe daha yakındır? bunun kuran ile tenkiti de yapılabilir ama kuran ayetlerini sallasa insanlar bunlar zaten konuşulmazdı. o yüzden kuran ayetlerinden bahsetmeyeceğim. peygamber gerçekten hadis yazımına izin vermiş midir? yoksa şiddetle yasaklamış mıdır? ben diyorum ki en başta verdiğim hadis gerçeğe çok daha yakın bir peygambere isnat edilen sözdür. çünkü neden? çünkü ilgili hadise göre peygamber yazmayı yasaklamış ve o sırada bilmeden yazılmış olan(resulullahtan habersiz yazma girişimi oldukça mümkündür zaten) tüm yazılı belgeleri de imha edin demiştir. diğer hadiste ise tam tersi olarak peygamber yazılmasını söylemiş, ağzımdan haktan başka söz çıkmaz yaz demiş, ezberleyemeyenlere elinden istifade etsene o halde demiştir. peki azıcık mantıklı düşünelim? yazılmasını madem emretti peygamber, nerede bu yazılı belgeler? peygamber döneminde bile yazmayı tavsiye etmişse peygamber neden ortalıkta o döneme ait bir yazılı belge yok? kuran metni var. tam olmasa da o döneme ait bir kuran nüshası var elimizde. peki hadis metinleri nede yok? örneğin o döneme ait bir hadis derlemesinin, çalışmasının olduğunu biz bugün bilseydik, bulmaya da gerek yok güçlü bir şekilde var olduğunu bilseydik hadis yazımını yasaklayan hadisin uydurma olduğunu düşünebilirdik çünkü hadiste söylendiği gibi imha edilmemiş bu metinler varlar diyebilirdik. ancak yok. tam da ilk verdiğim hadiste olduğu gibi peygamber dönemine ait bilinen bir hadis derlemesi yok. kuran derlemesi var. ebu bekir, ömer, osman ve ali dönemine ait bile hadis derlemeleri yok. kuran derlemesi var. hatta aksine 4 halife döneminde hadis imha müdahalelerinin hala devam ettiğine dair rivayetler de mevcut. bu rivayetler neden daha makul gözüküyor bana çok açık; çünkü tarihin akışına çok daha müsait rivayetler de ondan. yani bundan 1000 yıl sonra birisi çıkıp 1. dünya savaşında f16'larla 1.5 milyon insan öldü diye bir tarihi kayıt buldum derse çıkıp ona derler ki; "oğlum gerizekalı mısın 1. dünya savaşı yıllarında ne arasın f16. o dönemde öyle bir uçak yoktu." bu sözü ile tarihin akışı ile ilgili kaydı eleştirip yanlış bilgi olduğunu rahatlıkla teyit edebilirler yani. aynı yöntem hadisler için de geçerli. madem "yazmayın, yakın" hadisi kısa dönem için geçerli bir sahih hadis idi(metinden böyle bir mana imkansız.) öyleyse yazılmasını isteyen hadiste bahsedilen yazılı nüshalar nerede? neden aradan 200 yıl geçtikten sonra arap bile olmayan bir adam diyar diyar gezip hadis toplamış da bunlar dini kaynak oluvermiş? mesela "yazmayın" hadisi üzerinden goygoy da yapılabilir. yazmayın denildiği halde niye yazmışlar. bari bunu yazmasalarmış. gözünün içine baka baka mı yazmışlar? hayır işte yazmayın deyince yazamamışlar ki yok. ama sonra rivayet etmişler de peygamber ölünce hatta 4 halife bile ölünce yazacak rahat bir ortama kavuşmuşlar. neyse işte bu yazın yazmayın sahih rivayetlerinde ortaya çıkan ve gerçeğe yakın olan durum tarihin doğal akışına daha uygun olan durumdur. yine de siz bilirsiniz. en doğrusunu allah bilir. "... allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır." yunus/100
    8. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dini kaynak değildir. ne kadar eğip bükerseniz bükün, en temelde din için (kanun veya kural anlamında) hükmü sıfırdır. ki islamiyet açısından düşünüp kutsal kitabın da hiç değiştirilmediğini farz edersek, kur'an-ı kerim'de olmayan hiçbir şey dini kaynak olmaz. olamaz. işin hurafe, sahih hadis vb. kısmına girmiyorum bile. çünkü emeviler'in götünden uydurduğu bir dünya sikik zırvalığın dinle alakası yok. adamlar tahtlarını ve servetlerini kaybetmemek için yeni bir din uydurmuş, herkes de yemiş. ve hala yemeye devam ediyorlar. zekat'ından tut, diğer bir dünya ibadetten çık. oysa en basitinden kuranı kerim'de tam 220 kez infak'tan bahsedilir. zekattan ise en fazla 5-10 defadır, allah bilir. her neyse işte. bu konuya, az önce şu entrynin (#4084080) ilk kısmından hareketle geldim. ve açıkçası entrynin tamımını okumadım. çünkü islamiyet şükretmeyi emretmez. emretmiyor da! hele ki haksızlık karşısında asla susun demez. tam tersi, direnin ve isyan edin diyor. hatta ekliyor; "size nasıl davranılıyorsa siz de tam olarak öyle davranın."
      0ya abi boşversene, ilk hadis kitabının peygamberın olumunden 240 yıl sonra yazıldığını bilmezler, emevi tarihi bilmezler , muaviye desen önunde secde edicek kesime ne anlatıyosun allasen :D - slavenquresma 17.01.2021 01:15:02 |#4084169
      0@slaven kuranın ilk tam örneği peygamberin ölümünden kaç yıl sonra yazılmıştır? nerede saklanmaktadır? - neyse ne 17.01.2021 01:47:43 |#4084226
      0dostum ben kuranada ınanmıyorum eğer kuranda peygamberden bilmem kaç yıl sonra yazıldı falan dıceksen :D - slavenquresma 17.01.2021 01:57:00 |#4084241
      butun yorumlari goster (5)
    9. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dinin kaynağıdır hem de bal gibi esas kaynağıdır. Hadisler olmazsa namaz bile kilınamaz. Piyasada sadece kuran diye gezinen tayfanin her biri kendine göre din bellemiş. Her zaman dediğim gibi bir din inanan kişiden kendisini, emirlerine göre yontmasını ister; dini inanacağı şekle getirip dini yontmasını değil. Bir dini inanacağın şekle getirip inanmak yok 19, yok tarihselcilik bana göre zavallılığın nirvanasıdır. Ya inan ya da boş yapma bu kadar basit.
      2Hadisler olmasa namaz kılınamaz demişsinizde hadislerde namazın nasıl kılındığı yazmaz. - kutupp 17.01.2021 01:17:55 |#4084177
      4Buhârî, Mevâkît 6 @kutupp - mandarins 17.01.2021 01:33:19 |#4084202
      2Güzell:) Peygamberden 300, 400 yıl sonra yaşamış bir insan peygamberin nasıl namaz kıldığını anlatmış öylemi? :) - kutupp 17.01.2021 01:34:39 |#4084206
      butun yorumlari goster (4)
    10. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Asla Kuran’dan ayrılabilecek bir şey değildir. Kuran gibi sahih olan hadislerde gayet kaynaktır. Dinin uygulamasında ve Kuran’dan tam anlamı çıkarılamayan müteşabih ayetlerin anlaşılması konusunda büyük önem taşırlar. Hadisi dinden ayrı tutmak bir nevi peygamberi ayrı tutmaktır. Hz. Aişe’ye peygamberimiz sorulduğunda, "Peygamberin ahlâkı (yaşayışı), Kur‘ân'dan ibâretti" cevabını vermiştir. Yani yürüyen Kuran olarak adlandırabileceğimiz peygamberin sözlerini dinden ayırmak akla mantığa sığmaz.
    11. -4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kuran der ki her şey açıktır, kuran açıklayıcıdır vs. bu önermeye göre hadislere ihtiyaç yoktur. ve kuranda her şey yoktur ve çoğu şey üstü kapalıdır. demek ki kuran açıklayıcı değildir. demek ki kuran yalan söylemektedir. demek ki kuran yalandır. bu önermelerde mantık hatası bulup da hala dine inanan arkadaşları tebrik ediyorum. anne babalarınızın dini ile hayatta başarılar. neyse hakaret olarak algılarlar. yazmayalım. saygı duyalım inanmasak da. değil mi? insan önce saygıyı hak etmeli.
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      büyük çoğunluğu uydurmadır. diğer kalanı da şaibelidir. kur'an apaçık bir kitaptır cümlesinden neyi anlamıyorsunuz? şu ayetten sonra ben arayacağım her şeyin kuran'da belirtildiğine inanıyorum açıkçası. hadisler, insanların işine geldiği eylemleri legalleştirebilmek için kuran'a ve peygambere mal etme amacıyla çıkmış söz ve söz öbekcikleridir benim için. şunu ben anlamıyorum ya. ortaçağ kiliselerinin incil'i herkes anlayamaz mantığını getirip kuran'a da yüklenmesini. herkes anlayamazmış, şu lazımmış, bu lazımmış. insanlar da buna inanıyor. neden? tembeliz çünkü, tembel. okumaya, araştırmaya, sorgulamaya tembeliz. ödümüz kopuyor sorgulamaktan. halbuki insanı diğer canlılardan ayıran şey akıl değil iradedir, sorgulamasıdır. bizimkiler de anca osurunca orucumuz bozulur mu, kaşımızı ince aldırmak günah mıdır diye düşünsün. insanlar alışmış kendi fikirlerini üretmek yerine başkalarının fikirlerini olduğu gibi benimsemeye ve peşinden körü körüne gitmeye. daha neye inandıklarını bilmiyorlar. ne büyük aptallık ve zaman kaybı. sırf bu yüzden bile allah'ın büyüklüğüne inanabilirim. kâinata falan bakmaya gerek yok. insanlara bakmam yeterli. yıllardır süregelen bu aptallıklara katlanabilmek gerçekten büyüklük gerektirir çünkü.
      2Son paragraf al her yere as , işte öyle bir paragraf 👏🏻 - boktanhayat 17.01.2021 10:41:37 |#4084475
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yapılması farz olmayan bir rivayete göre peygamber efendimiz tarafından söylenmiş olduğu kabul edilerek yapılması sünnet olarak görülen sözlerdir. Asla kesin bir dayanağı olmadığı için herhangi birisi tarafından söylemiş olduğu ispat edilemeyen sözlerdir. Tavsiyem aklınıza yatkın olanı, fikren kabul ettiğinizi uygulamanız gerektiğidir. Çünkü Müslümanlık başkalarının fikirlerini size kabul ettirmesi değildir. (bkz: tarikatlar)
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kütübü Sitte isminde 6 adet hadis kaynağı vardır ve bu kaynaktan gelen hadisler en sahih olanlarıdır. Yani öyle kabul edilir. Ancak bu kütübü sitte içerisinde yer alan bazı hadisler var. Mantığıma hiçbir şekilde yatmıyor. "Söylendiği zamana da bakmak lazım." diyen arkadaşlar lütfen bunun altına yorum yazmasın. Ebu Davud gibi bir kaynakta "Erkeğe, karısını niçin dövdüğü sorulmaz." gibi bir hadis yer alıyorsa ben de o hadisin ne zaman söylediğine bakamam yani kusura bakmayın. Böyle bir cümleyi aklamak için uğraşamam. Şimdi ben bunun tefsirine baksam orada ne yazdığını da tahmin edebiliyorum. Size de söyliyim: --- spoiler --- Buradaki dövmek fiilinin arapça karşılığı"darabe" fiilidir. Bu fiil ayrılmak, uzaklaşmak gibi birçok anlama gelebilir. Bu hadiste de başka bir anlamda kullanılmıştır. --- spoiler --- Bu açıklama bana samimi gelmiyor. Böyle bir sürü olay var. Hz Muhammed bunu söylemez dediğim hadis görüyorum. İnanmak istiyorum araştırıyorum. Sonra böyle kıvıran yazılar okuyorum. Yok orada öyle demek istemedi yok aslında şu sebepten dolayı söylendi o falan filan. Yeter artık valla bıktım. Çıkamıyorum işin içinden.
      0hadislerin herhangi bir dini geçerliliği yoktur, peygamberden duıyulmaya ihtiyaç olan sözler zaten kur'an'da "de ki" diyerek yaradan tarafından söyletiliyor. hadisler tümüyle ortadan kaldırılsa islam'a hiçbir şey olmaz, aksine daha da iyi olur. peygamber söyledi diye peygambere atılan iftiralar ortadan kalkar en azından. yoksa kıyamet vakti allah'ın peygamberlere kendisini tanıtmak amacıyla baldırını açıp bacağını göstereceğine inanmak durumunda kalmak gibi abuk bir durum söz konusu. - waldeinsamkeit 01.04.2021 01:42:59 |#4132835